Faaliyetlerimiz







2012 YILI ÇATALHÖYÜK KAZI ÇALIŞMALARI

 Dünya kültür tarihinin en önemli merkezlerinden biri olan Konya Çatalhöyük’teki (bkz. “www.catalhoyuk.com”) ikinci dönem kazı çalışmaları, Stanford Üniversitesi’nden Prof. Ian Hodder başkanlığında 1993 yılında başlamış ve bu sene 20. yılını doldurmuştur. Yüksekokulumuz Öğretim Üyelerinden Yard. Doç. Dr. Serap Özdöl’ün Kazı Başkan Yardımcısı olarak görev aldığı Araştırma Projesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan 25 yıllık kazı süreci protokolü gereği çalışmaların son beş senesine girilmiştir.

Geçtiğimiz yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifi ile UNESCO’nun Geçici Dünya Kültür Mirası Listesine dahil olan Çatalhöyük, yine Bakanlığımızın izlediği başarılı bir siyaset ve övgüye değer girişimleri sayesinde 2012 yılının Temmuz ayında Rusya, St. Petersburg’da yapılan UNESCO toplantısında Dünya Kültür Mirası Listesine girerek dünya kültür tarihindeki hak ettiği yerini daha da sağlamlaştırmıştır (bkz. Aktüel Arkeoloji, Eylül-Ekim 2012, 29 no.lu sayı). Ülkemizde Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen 11. yerleşme, dünyada ise listede yer alan tek Yakındoğu Neolitik yerleşmesi olan Çatalhöyük’le ilgili bu gelişmenin, yörenin kültür turizmi ve ekonomisinde haklı bir ilerlemeye neden olacağı ve yaklaşık 15-16 bin civarında olan yıllık yerli ve yabancı turist sayısını üç ya da dörde katlayacağı tahmin edilmektedir. Daha da ötesi dünya çapında yalnızca Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen değerleri ziyaret eden ve sayısı azımsanamayacak bir gezgin kitlesinin varlığı ve bu meraklı toplulukların yerleşmeyi ve yöreyi olası ziyaretlerinin bölgedeki potansiyeli arttıracağı öngörülmektedir.

 
Konya Ovasında kurulmuş 9 bin 400 yıllık bir yerleşme olan Çatalhöyük, 3500 ile 8000 arasında bir nüfusun yaşadığı tahmin edilen ve çevredeki yerleşik ve göçebe nüfusu bünyesinde barındıran merkezi bir Neolitik “kent”tir. J. Mellaart tarafından gerçekleştirilen 1960’lı yıllardaki ilk dönem kazıları ile birlikte bugüne kadar yaklaşık %5’lik bir kısmı kazılan Höyük’te, bu kadar kalabalık bir nüfusun görünüşe göre barışçıl ve eşitlikçi bir biçimde bir arada nasıl yaşadığı, yerleşmede çalışan ve dünya çapındaki tüm arkeolog, antropolog ve kültür tarihçileri arasında büyük bir merak konusudur. Buna ek olarak Çatalhöyük halkının sosyal ve dinsel yapısını açık bir biçimde anlamamızı sağlayacak herhangi bir merkezi kamusal yapı ya da tapınak yapısının bugüne kadar ortaya çıkarılamamış olması da, Çatalhöyük’ün başlıca gizemlerini ve araştırma soru(n)larını oluşturmaktadır.

Çatalhöyük’te 2012 yılındaki kazı ve laboratuar çalışmaları 18 Haziran – 31 Ağustos tarihleri arasında devam etmiş ve kazı dönemi boyunca sayısı 200’ün üzerinde Türkiye ve farklı ülkelerden gelen uzman ve araştırmacı burada bilimsel çalışmalarını sürdürmüştür. Ortaya çıkarılan buluntular arasında yapı duvarları boyunca bir dizi el motifinin sahnelendiği duvar resimleri, çok sayıda bireye ait gömütler ve nadir buluntular arasında yer alan iki adet obsidyen ayna kayda değerdir. Yerleşmede ilk kez denenen “Jeoradar” Araştırma Yöntemi ile höyüğün büyük bir bölümünde yüzeyden yaklaşık 4 m aşağıya kadar olan yerleşmeler taranabilmiş ve yine bu çalışmadan alınan ilk sonuçlara göre yerleşmede şimdiye kadar ortaya çıkarılanlardan farklı ve daha büyük bir yapı ya da alana rastlanmamıştır.

Yerleşmedeki son beş yılın kazı ve araştırma hedefleri arasında; 2007 yılında inşa edilen Kuzey Koruma Yapısının (North Shelter) altındaki kazı alanında çağdaş bir yerleşim tabakasına ulaşmak, Güney Koruma Yapısının altında ise en erken yerleşim tabakalarını geniş bir alanda ortaya çıkarmak ve Höyük’te Kuzey ve Güney olarak tanımlanan iki tepe arasındaki ilişkiyi anlayabilmek sayılabilir. Çatalhöyük Araştırma Projesindeki son beş yılın diğer önemli hedefleri ise; dört tane deneysel ev ile 12 ay boyunca ziyaretçilere ve araştırmacılara açık olacak bir Araştırma Enstitüsü ve Müze açılması planlanmaktadır.

Çatalhöyük’te gerçekleştirilen çok sayıda farklı projeden biri olan Southampton Görselleştirme Projesi (Southampton Visualization Project)  ise; Ören Yerinin girişinde yer alan ve bazı replik eserler ile kazı ile ilgili bilgilerin sergilendiği Ziyaretçi Merkezi’ndeki konuları her sene yenileyen ve bu yenilikleri ziyaretçilerden alınan geribildirime göre düzenleyen bir projedir. Bu sene Yüksekokulumuz da 4. sınıf Turizm Rehberliği öğrencilerinden Gamze Meşe’nin katılımıyla bu Projenin içinde yer almıştır.  Söz konusu Proje; Yüksekokulumuzun, Çatalhöyük gibi Arkeolojik bir Araştırma Projesinin içine entegre olabildiğinin ve her iki bilim dalının “Turistik bir ürünü” koruma ve değerini tüm insanlığa aktarabilme amacı doğrultusunda karşılıklı olarak veri paylaşımında bulunabileceğinin iyi bir örneğini sergilemiştir. Buna ek olarak, Turizm Yüksekokulumuzun yapısı gereği farklı bilim dalları ve kültürleri içermesi özelliği ile Çatalhöyük Araştırma Projesinin teorik alt yapısını oluşturan çok kültürlülük ve çokseslilik özelliği birbirine uyum sağlamış ve bu durum önümüzdeki yıllar için daha fazla sayıda öğrencimizin Projeye davet edilmesini sağlamıştır.

Çatalhöyük’ün UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmesi bölgedeki kültür turizmi potansiyelini ve buna bağlı olarak korunma sorunlarını arttıracak görünmektedir. Yüksekokul Turizm Rehberliği Öğretim Üyesi ve Çatalhöyük Kazı Başkan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Serap Özdöl danışmanlığında, 4. sınıf öğrencisi Gamze Meşe tarafından yapılacak bitirme tezi; görsel kolaylığı ve çekiciliği olan Klasik eserlerden daha erken ve anlatımı daha zor Göbeklitepe, Çatalhöyük, Alacahöyük ve Troya gibi Prehistorik yerleşmelerin, Çatalhöyük örneğinde kültür turizmi içindeki paylarının arttırılması ve bu konuda yeni ve farklı öneriler ve yaklaşımlar getirilmesi konusunu ele alacaktır. Bu türde bir çalışma, mesleki olarak Turizm Rehberliğine, Çatalhöyük’ün korunması ve tanıtılmasına ve yöre ekonomisine katkısı olacak bir anlayış ve çalışmanın paydaşlarından biri olarak nitelendirilebilir.

Not: İlişikteki resimler, Çatalhöyük’ün Dünya Kültür Mirası Listesine girmesi üzerine Kültür ve Turizm Bakanı, Sayın Ertuğrul Günay’ın yerleşmeyi ziyareti sırasında görüntülenmiştir.

Yrd. Doç. Dr. Serap ÖZDÖL


Hiç yorum yok: